بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَلَوْلَآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلْحُلْقُومَ ٨٣

O halde hadisenize can hulkuma geldiği vakit.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنتُمْ حِينَئِذٍ تَنظُرُونَ ٨٤

Ki siz o vakit bakar durursunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنكُمْ وَلَٰكِن لَّا تُبْصِرُونَ ٨٥

Biz ise ona sizden yakınizdir ve lâkin görmezsiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَلَوْلَآ إِن كُنتُمْ غَيْرَ مَدِينِينَ ٨٦

Evet hadisenize dîne boyun eğmiyecek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

تَرْجِعُونَهَآ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ ٨٧

Ceza çekmiyecekseniz, onu geri çevirsenize! davanızda doğru iseniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلْمُقَرَّبِينَ ٨٨

Amma o mukarrebînden ise artık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَرَوْحٌ وَرَيْحَانٌ وَجَنَّتُ نَعِيمٍ ٨٩

Bir revh-u reyhan ve bir cenneti ne'îm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنْ أَصْحَٰبِ ٱلْيَمِينِ ٩٠

Ve amma Ashab-ı yemîn’den ise.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَسَلَٰمٌ لَّكَ مِنْ أَصْحَٰبِ ٱلْيَمِينِ ٩١

Artık selâm sana Ashab-ı yemîn’den.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلْمُكَذِّبِينَ ٱلضَّآلِّينَ ٩٢

Ve amma o tekzib eden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَنُزُلٌ مِّنْ حَمِيمٍ ٩٣

Sapgınlardan ise her halde konukluğu hamîm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu